Fırsatları görmek için giriş yapın
ara

Japon Akçaağaç Acer palmatum 100-120 cm, Saksıda

Dekoratif, Dış Mekan Bitkisi
%13 İndirim 2849,00 ₺ 2 487,00 ₺
  • 5 metreye kadar boylanabilen yaprak döken ağaçlardır.
  • İyi derenaja sahip, organik maddece zengin toprakları sever.
  • Yarı gölge yerleri sever.
  • Ağaçlarının tepesi dağınık yapılıdır.
  • Gençlik döneminde çok hızlı büyür, yaş ilerledikçe sürgün gelişimi yavaşlar.
  • Yaprakları kırmızı renkte doğar ve yaz aylarında yeşil renklere döner ve yaprak dökmeden önce tekrar kırmızı renk alır.
  • Akçaağaç fidanlarımız saksı içinde kökleri tutmuş bir şekilde gönderilmektedir.
  • Saksılı fidanlar 12 ay boyunca dikilebilirler.
  • Budamaları yapılmış olarak gönderilmektedir.
  • Etiketli bitkilerdir.
  • Dikey taşımacılığa uygun özel kutusunda gönderilir.
  • Sonbahar-kış aylarında fizyolojik yapıları dolayısıyla bitkiler yapraksız olarak gönderilmektedir.
  • SKU: 10
  • Barkod: 030118
  • Stok:FI2386 Adet
Japon Akçaağacı (Acer palmatum)
Akçaağaçgiller (Aceraceae) familyasından doğal olarak Japonya, Kore ve Çin'de bulunan akçaağaç türü.

Morfolojik özellikleri:15 m'ye kadar boylanabilen yaprak döken ağaçlardır. Kabuk yeşilimsi boz veya açık kahverengi ve pürüzsüzdür. Dalları sarı-mor, kış tomurcukları morumsu sarı, konik, büyük, 1 pullu ve pseudoterminaldir. Yaprak sapı 2-6 cm uzunluğunda; yapraklar ilk açtığında sarımsı kahverengi tüylü; elsi (palmat) yapraklar 5-7 loplu, loplar geniş, kenarı çarpık çift dişli, ucu uzun ve sivridir.

Çiçek kurulu 10-20 çiçekten oluşmuş, 3-4 cm uzunluğunda, yarı sarkık, altında 1 veya 2 çift yaprak bulunur. Çanak yapraklar 5'li, morumsu kırmızı, dikdörgen biçiminde, 3 mm uzunluğunda ve kenarları tüylüdür. Taç yapraklar soluk sarı ya da pembemsi beyaz, geniş ve küçüktür. Stamen sayısı 8, uzunluğu 3,5 mm'dir. Dişi çiçekler ise küçük bir disk içerisindedir. Ovaryum düz; birbirine karşı bulunan stigmalar uzuncadır.

Samara 1,5 cm uzunluğunda, kanatlı, kanatlar arasında geniş bir açı vardır. Nus oval-dışbükey, hafif ince damarlı ve zayıf yapılıdır. Kromozom sayısı 2n=26'dır.

Ekolojik özellikleri : Nisan ve Mayıs aylarında çiçek açar. Tohumlar Eylül ayında olgunlaşır. Ilıman iklimli yerleri sever. Işık-yarı gölge ağacıdır. Besin isteği yüksek bir türdür. Kuru, humuslu, hafif ıslak ve asidik, iyi drenajlı ve organik maddece zengin topraklarda iyi yetişir. Tuzlu topraklardan kaçınır. Şiddetli donlardan zarar görür. -18 C sıcaklıklara kadar dayanır. Sıcak ve kurak iklimlerde iyi gelişmez.

Üretim tekniği: Tohum, çelik ve aşı ile üretilir,. İlkbahar da don tehlikesi olmayan yerlerde tohum, sıcak suda 1-2 gün ıslatıldıktan sonra sonbaharda 25gr./m² olarak ekilir.

Bonsaide kullanımı:
Yer:
Yaprakları güneş ve rüzgar yanıklarından korumak için doğrudan güneş ışığından ve kuvvetli rüzgarlardan korunması gerekmektedir. Bununla birlikte baharda ve sonbaharda iyi ışık alması kuvvetlenmesine ve yaprak renginin güzelleşmesine yardım eder.

Kış:
-10 ºC’nin altındaki soğuklardan korunması gerekir.

Sulama:
Hızlı büyüme dönemlerinde su ihtiyacı ani şekilde artabilir. Bu dönemlerde toprağın tamamen kuruması beklenmeden sulanmalıdır. Güneş yanığına sebep olmamak için kuvvetli güneş ışığı aldığı saatlerde yapraklarını ıslatmamaya özen gösterin.

Beslenme:
Yaprakları karşılaşabileceği tehlikelere karşı kuvvetlendirmek ve ağacın hızlı gelişmesini sağlamak için baharda yaprak tomurcukları patlar patlamaz yüksek azot gübresi haftada bir verilir. Gübrelemeyi erkenden bitirmek kısa yaprak düğümleri (internod) oluşmasını ve bitmiş ya da gelişmiş ağaçlarda daha iyi gelişim olmasını sağlar.

Yapraklar sertleşmeye başlayınca 15 günde bir daha dengeli bir gübreyle işleme devam edilir. Ağustos sonunda, kış başlamadan önce yeni çıkanların iyice sertleşmesi için 15 günde bir düşük azot ile beslenir. Bütün sezon boyunca az azotla beslenmiş ağaçlarda sonbaharda muhteşem renkler görülür ancak bu da yavaş büyümeyi sağlar.

Saksı değiştirme:
Ağaç 10 yaşını geçene kadar her 1 veya 2 yılda, baharda tomurcuklar patlarken saksısı değiştirilir, gerektiği kadar da bonsai toprağı ilave edilir.

Budama:
Yaprak ve dallardaki yeni alanları şekle sokma gereği hissedilmiyorsa gelişme mevsiminde patlayan ilk 1 veya 2 yapraktan sonrası kesilebilir. Kısa yaprak düğümlerine ihtiyaç duyan ağaçlar için yeni çıkan karşılıklı iki yaprak elle koparılabilir. Bu işlem kısa yaprak düğümlerine sahip hoş, ince dallar üretecek ve tomurcuklanmanın tekrarlamasını sağlayacaktır. Uzun yaprak düğümlerine sahip bütün sürgünleri yok edilir.

Yaprak kesme işlemi yaz ortasında uygulanabilir. Küçük yapraklar, daha iyi dal yapısı ve sonbaharda daha kuvvetli yaprak rengi oluşmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte yaprak azaltma sadece sağlıklı ağaçlara uygulanmalı, saksı değiştirildiği yılda, zayıf yapılı olan kırmızı yapraklı türlerde ve iki yıl ardarda yapılmamalıdır.

Ağır budamalar ve şekil kazandırmayı sağlayacak budamalar sonbahardaki yaprak dökümünden tercihen bir hafta sonra veya yarı uyuma döneminde olduğundan yaraların daha çabuk iyileşeceği yaz ortasında yapılabilir. Bahar süresince asla budama yapılmaz çünkü bu dönemde akçaağaç türleri çok miktarda bitki öz suyu kaybedebilirler bu da bitkinin zayıflamasına hatta dal kaybına neden olabilir. Yapraksız kış görüntüleriyle sergilenmesi amaçlanan ağaçlarda yaz budamaları düşünülebilir.


Üreme: 
TohumlarTohumları olgunlaşır olgunlaşmaz ekilir. Üremenin esas yolu ise daldan köklendirme (air-layer) yöntemidir ve Mayısta bahar sürgünleri kalışlaştığında uygulanmalıdır. Kesikler çok kolay yapılabilir ancak yüksek hata oranı mevcuttur. Dolayısıyla düzgün bir şekilde tutması 2 veya 3 sezon (buradaki season kelimesini mevsim olarak değil sezon olarak çevirdim, mevsim olarak değerlendirenler öyle uygulasınlar) alabilir.

Zararlı böcekler ve hastalıklar:
Yaprak bitleri, kabuk zararlıları, tırtıllar ve Verticillum wilt türleri. Gübre eksiği nedeniyle zayıf kalması, zayıf kök sistemi, saksı değişimi, yetersiz veya aşırı sulama, uyku dönemini geçirememesi gibi etkenler ağacın yaprak yanması olaylarına daha açık olmalarına neden olurlar.
DIŞ MEKÂN BİTKİLERi
1.Genel Özellikleri
Hızlı kentleşmeyle doğadan uzaklaşan ve yeşile olan özlemini yapay yollardan
gidermeye çalışan insanoğlu, doğayı bulunduğu çevreye taşımak için parklar, bahçeler ve
oyun alanları inşa ederek bu alanları dış mekân bitkileriyle donatmaktadır.
Dış mekân bitkileri kentlerde iklim yönünden etkili olurken, yeşilin ruhsal yönden
olumlu etkisi nedeniyle insanları hem ruhen hem de bedenen sağlıklı kılmaktadır. Ayrıca dış mekân bitkilerinin gürültüyü, tozu ve rüzgârı önleme yönünden de büyük katkıları vardır. Herhangi bir alanda peyzaj çalışması yapılırken, öncelikle tabi bitki ortamının
tanınması ve kullanılacak bitkilerin ekolojik isteklerinin bilinmesi büyük önem taşır. Böylece o bölgeye iyi adapte olabilecek kültür bitkilerinin seçilmesi ve çalışılması olumlu sonuçlar doğuracaktır.Bir bahçenin yeşil örtüsünü oluşturmaya yarayan bütün bitkiler, dış mekân bitkileri sayılır. Bahçenin canlı dekorunu oluşturan bu malzeme, bitki aleminin büyük ağaçları başta olmak üzere, ağaççıklar, çalılar, sarmaşıklar, tek yıllık, iki yıllık veya çok yıllık otsu bitkiler,yani kökü yerde sürekli kalabilen soğanlı, yumrulu veya rizomlu otsu bitkiler ile çim bitkileri ve su bitkilerinden oluşur.
Dış Mekân Bitkilerinin Gruplandırılması:
Ömür ve Habitüs Özelliklerine Göre Gruplandırma
a. Tek yıllık bitkiler; vegetatif ve generatif gelişmelerini bir yıl içinde tamamlayan,
tohum oluşturduktan sonra yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohum ile üretilebilen
bitkilerdir. Bahçe çiçeklerinin büyük kısmı tek yıllık olup, tohumla üretilir ( petunya,
camgüzeli, ateş çiçeği).
b. İki yıllık bitkiler; vegetatif gelişmesini yani yaprak ve sürgün gelişimini 1. yılda
tamamlayıp, 2. yılda generatif gelişme (çiçek, meyve, tohum) gösteren, ikinci yıl sonunda
yaşamı sona eren, sonraki yıllarda tohumla üretilen bitkilerdir (hüsnüyusuf, gazanya).
c. Çok yıllık bitkiler; uzun ömürlü olan, vegetasyon dönemi sonunda toprak üstü
aksamı kurusa bile bir sonraki vegetasyon dönemi başında kök ya da toprak altı organları ile yeni sürgünler oluşturabilirler. Odunsu bitkilerin otsular gibi toprak üstü aksamı kurumaz; ancak bazıları yaprak döker, bazıları dökmez (kartopu, ortanca).
Dendrolojik Özelliklerine Göre Gruplandırma
a. Ölçü yönünden gruplandırma
Dış mekân bitkileri ölçü ve dış görünüş yönünden yaşamları boyunca alacakları en son
taç büyüklüğüne göre gruplandırılır.
Yer Örtücüler
0 – 30 cm’ye kadar boylanan toprak yüzeyinde çok yakın neredeyse yapışık şekilde
yoğun bir toprak tabakası oluşturan, sarılıcı, sürünücü, yayılıcı bodur bitkilerdir. Odunsu,
otsu, her dem yeşil veya yalnız yazın yeşil olan bu bitkileri çim örtüsü gibi görünür ve aynı amaca hizmet eder. Bu bitkiler erozyon ve su kaybını engellerken, zemine de renk, desen, doku özelliği kazandırır. Bu tip bitkilerin gölge ve güneşe dayanıklılıklarının iyi bilinmesi ve dikkate alınması gerekir.
Çalılar
Farklılıklar her zaman çok kesin olmadığı için bazı bitkilerin çalı mı yoksa ağaç mı
olduklarını tespit etmek güçtür. Çalıların pek çok gövdesi varken, ağaçların bir tek temel
gövdeleri olur. Çalılar genellikle 5 m’yi geçmezken, ağaçlar istisnaları olmakla beraber 5
m’den uzun bitkilerdir. Çalılar daha kısa ve yoğundur. Bazı uzun çalılar tek gövde kalacak
şekilde budanıp küçük bir ağaç olarak kullanılabilir. Her dem yeşil bazı süs çalıları aslında
çok yavaş büyüyen ya da bodur formlu ağaçlardır. Her dem yeşil ve çiçekli çalılar evin
hatlarını yumuşatır. Etrafı çeviren çalılar canlı çitler oluşturur.
1- Bodur Çalılar; 30 –100 cm kadar boylanan ve oturan bir insanın göz seviyesinden
aşağıda olan bitkilerdir. Görüşe engel olmazlar.
2- Küçük Çalılar; 100 –150 cm arasında değişik boyda olan bu çalı grubu görmeyi
engelleme yanında kendini yavaş yavaş belli eder. Oturan insanın görünmesini engellerken ayakta duran insanın göz seviyesinden aşağıda olduğundan görüşü engellemez. Arazide dalgalanma yaratabilir.
3- Orta Çalılar; 150 – 200 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, planlamalarda
gruplar halinde kullanıldığında renk ve doku etkisi yapar. Dipten itibaren dallanırlar.
4- Büyük Çalılar; 300 –700 cm kadar boylanan bu gruptaki çalılar, karşıdan bakınca
küçük bir ağaç gibi görünebilir. Saha ayrımı yönünden etkilidir. Rüzgâr perdelerinde alt
tabakayı oluşturur.Görüntüyü engeller.
Ağaçlar
Peyzajda en uzun ve baskın bitkiler ağaçlardır. Ağaçlar, evin siluetini ve boyutlarını
tanımlayarak onu çevrelendirir.
1- Küçük Ağaçlar (Ağaççıklar); 300 – 700 cm kadar boylanan küçük boylu
ağaçlardır. Rüzgâr önleme, mahremiyet ve mekân oluşturma yönünden önemli fonksiyonları vardır. Boyları büyük çalılara benzer, aradaki fark bu bitkilerin tek gövdeli olmasıdır.
2- Büyük Ağaçlar(Ağaçlar); 700 – 1500 cm ve daha fazla boy yapan bitkilerdir. Tek
gövde üzerinde dallanmış bir yapı oluşturmalarından dolayı altında oturulabilir. Çiçek
yaprak ve gövdeleri görsel olarak etkilidir. Mekânın ana öğesidir.
Ağaç, ağaçcık ve çalıları yapraklarını dökme durumuna göre gruplandırdığımızda;
I. Kışın yaprağını dökenler: Akçaağaç, çınar…
II. Her dem yeşil kalanlar: Çam, sedir, köknar, manolya, palmiyeler…
III. Yarı her dem yeşil kalanlar (iklim şartlarına göre yaprağını dökmeyen ya da çok
geç döken bitkiler)
b. Biçim Yönünden Gruplandırma
Genel olarak bir bitkinin formu, kalıtsal etkilerin ve ekolojik koşulların etkisiyle
ortaya çıkar. Bitki türleri farklı ekolojilerde farklı biçimler ortaya koyar. Örneğin, karaçam
açık bir arazide yerden dallanırken, ormanlık bir alanda çıplak bir gövde üzerinde taç yapar.
- Dış mekân bitkileri biçim ( form ) yönünden beş grupta incelenebilir.
 1. Salkım formlu; bir peyzaj düzenlemede insanların en çok dikkatini çeken gruptur.
Ancak çok fazla kullanılmamalıdır. Keskin çizgileri, sert görüntüleri yumuşatmaktır.
2. Sütun formlu; dikine büyüyen bitkilerdir. Dikkat çekme ve vurgu etkisi yaratır.
Bunlar yapılar arasında kalan dar alanlarda az yer tutması bakımından kullanışlıdır. 
3. Piramit formlu; dikkat çeken ve vurgu yaratan bitkilerdir. Bir mekanda, diğer
bitkisel elemanlardan ayrı, soliter ya da grup halinde kullanıldığında anıt etkisi yapar. 
4. Yuvarlak formlu; siluetleri yönünden yuvarlak, hacimleri yönünden küresel
ağaçlardır. Çok fazla kullanıldığında monotonluk etkisi yaratır. 
5. Manzara formlu; doğanın düzenine en uygun formdur. Formal bitkiler insan
üzerinde disiplin yaratırken, manzara formlu bitkiler insan üzerinde rahatlık etkisi yaratır.
c. Renk Yönünden:
İster canlı, ister cansız elemanlar yönünden olsun renk, insanı en çok etkileyen tasarım
elemanıdır. Doğa; gücünü, ekolojik koşulların uygunluğunu ya da uygun olmadığını renk ile belli eder. Canlı yeşil renk vadi içlerinde görülür. Bol yağışın olduğu yerlerde yeşil renk
hâkimken, kurak bölgelerde yeşilden uzaklaşıp soluk renklerle karşılaşmaktayız.
Bitkilerde renk özelliği genellikle çiçekler tarafından verilir. Yaprakları ile renk
değiştiren bitkilerde peyzaj için önemlidir.
d. Doku Yönünden
Gerek dokunma, gerekse görme duyumuzu etkileyen bir özelliktir. Yaprak ve
dallanma özelliklerinin tümü, yani yaprak ölçüleri, biçimi, rengi, deseni, tüylülük durumu
bitkilerin doku özelliğini ortaya çıkarır. Yapraklar ölçü ve form yönünden çok değişiklik gösterir. Form yönünde oval, yumurta, ters yumurta gibi şekillerde olabilir. Yapraklar aynı zamanda simetrik, asimetrik, kalın, ince, parçalı, bütün, tüylü, tüysüz gibi özellikler de gösterir. Yapraklar ayrıca yoğunluk yönünden incelendiğinden seyrek, sık gibi terimlerle ifade edilir. Sık dokulu bitkiler ışığı geçirmez; seyrek dokulu bitkiler ise ışık oyunlarına olanak verir. Yaprak sapının uzunluğuna göre de yapraklar hareketlilik gösterir. Uzun yaprak sapı olan ağaçlar, rüzgârın ve gün ışığının etkisi ile çok hareketli bir görünüm ortaya koyar. Bu tip yaprakların alt ve üst yüzeyleri de farklı renkte ise bu etki daha da artar. Bitkilerin doku özelliği içinde yer alan yaprak rengi en önemli özelliklerden biridir.
Özellikle geniş yapraklı ağaçların yaprak renkleri mevsimlere göre değişir, Sonbaharda
yaprak dökümünden önce renkleri değişen ağaçlar tasarımda etkilidir. Örnek: Akçaağaç.
DOĞAL BİTKİ ÖRTÜSÜ
Herhangi bir alanda insanların ve hayvanların etkisinde kalmadan tamamen doğal
etmenlerle oluşan bitki örtüsüne doğal bitki örtüsü ya da flora denir. Bir yörenin bitki
örtüsünün insanlar ya da hayvanlar tarafından tahrip edilmesi söz konusudur. Yeryüzünün bugünkü bitki örtüsü ile doğal bitki örtüsü arasında büyük farklar vardır. Ancak insanın ulaşamadığı ya da etkilemediği alanlarda bitki örtüsü doğal bitki örtüsüdür.
Türkiye’de Bitkilerin Dağılımı
Türkiye de bitkilerin doğal dağılımı iklim ve yeryüzü şekillerinin etkisi ile beş değişik
bölgeye ayrılır. Bunlar:
Kuzey Anadolu Dış Şeridi: Marmara’ nın tümü ve Karadeniz kıyı şeridini içine
alır. Bu şeridin hakim olduğu bitki ise Kayın’dır.
Kuzey Anadolu İç Şeridi: Zonguldak’tan doğu hududuna kadar yer alan
bölgedir. Bitki olarak Sarı Çam dikkat çeker.
Akdeniz Şeridi: Çanakkale’den Antakya’ya kadar uzanan sahil şerididir. Kızıl
çam ve kara çam bitkileri yaygın olarak bulunur.
Step Kenar Şeridi: Ege ve Akdeniz’in iç kısımları ile Karadeniz’i bağlayan
bölgedir. Tuz Gölüne kadar uzanan at nalı şeklindeki bölgedir. Meşe, Ardıç,
Karaçam yaygındır.
Güney Doğu Anadolu Şeridi: Anadolu’nun güney doğusundaki bol yağış alan
kısımlarda görülür. Meşe ve ardıç bitkileri yaygın olarak bulunur.
Dış Mekân Bitkilerinin Peyzaj Açısından Önemi
Peyzajda Yer Örtücü Bitkiler
Vurgu amacıyla kullanım; tasarımda kullanılan yeşil ya da çiçekli bitkilerden oluşan
kümeler, çimenlikle zarif bir tezatlık yaratarak her iki farklı ortam arasında bağlantı sağlar. Bu bitkiler özellikle dar alanlarda vurgu sağlanmasında kıymetli olur.
Kenar ya da bordür olarak kullanım; çalılık kenarına ya da çiçek tarhı boyunca
dikildiklerinde daha gösterişli olur. Bu amaçla, değişik renk, doku ve karakterde pek çok
farklı yer örtücü kullanılır.
Erozyon kontrolü amacıyla kullanım; toprak kayması problemi olan dik yokuş ve
bayırlarda yer örtücü bitkiler hızla yayılarak, yaygın kök sistemi ile toprağı stabilize ederler. Böylelikle hem görüntü hem de fonksiyon açısından faydalı olurlar.
Gölge bahçelerde kullanım; çimlerin yetişmesi için çok gölge olan bahçelerde,
gölgeyi seven pek çok yer örtücü yüzeyi kaplamak için kullanılabilir. Özellikle sık ağaçların
bulunduğu, güneş ışınlarının zemine ulaşamadığı kısımları gölge seven yer örtücüler
kullanılır.
Peyzajda Çalılar
Vurgu amacıyla kullanım; özellikle farklı renkteki çalılar, küçük çalılı bir grubun
içinde baskın durumda olduklarında, bahçe içinde odak noktasını oluşturur. Sık dallı ve
yoğun büyüyen çalılar, insanlar ve hayvanları gitmelerini istemedikleri yerlere gitmelerini
engeller.
Sınır bitkisi olarak kullanım; sınırları çiçek ve yapraklarıyla birbirinden ayırt edebilir. Bahçenin kenarı boyunca dikilebilir. Yuvarlatılmış çizgiler de yapılan sınırlar düz
hatlara göre daha etkileyicidir.  Kap bitkisi olarak kullanım; çalılar kap içerisinde rahatlıkla yetiştirilebilir. Dekoratif saksılar içerisinde bahçemize, terasımıza koyabiliriz. Çit bitkisi olarak kullanımı; sınır işaretleri, özelleşmesi istenen alanların etrafı için yararlıdır. Şekilli bir çit oluşturmak için düzgün budama yapmak gerekir. Bordür bitkisi olarak kullanımı; çalılar geleneksel olarak ev önlerini ve ev inşasını hem örtmek hem de çevrelemek için kullanılır. Çiçekli ya da çiçeksiz herdem yeşil çalılar bu iş için uygundur. Genel olarak binanın köşelerine ve bahçe kapısından eve uzanan yolun her iki tarafına süreklilik arz edecek şekilde, istenilen boy ve şekilde uygun çalılar yerleştirilir.
Topiary ( bitkileri geometrik şekillerde budama ) olarak kullanımı; hayvan ya da herhangi bir nesnenin çok değişik şekillerde budanmasıdır.
Peyzajda Ağaçlar
Vurgu amacıyla kullanım; küçük bir süs ağacını, çalıların arasına ya da yolun kenarına diktiğimizde etkili olur. Bu amaçla bahar çiçeklenmesi uzun süren, sonbaharda renkli ve gösterişli yapıya sahip bitkiler dikilmelidir.
Fon olarak kullanımı; yaprak dökmeyen ağaçlar yere kadar ulaşan dalları ile çiçekli çalılar ile güzel bir fon oluşturur.
Çevreleme amacıyla kullanım; binanın çevresine dikilen ağaçlar çevreyi yumuşatmaktadır. Genellikle ağaçları ön bahçe kenarına ön kapıdan 30 derecelik bir açı ile dikilince daha etkili olduğu özlemlenmiştir.
Çim alanlarda kullanım; yoğun gölge vermeyen ağaçlar çim gelişimi için idealdir.
Koruma amacıyla kullanım; komşularımızla aramızda bir perde görevi oluşturur.
Gölge elde etmek için kullanım; geniş yapraklı yaprak döken ağaçlar, genellikle gölge ağaç olara bilinir. Yoğun yapraklılar yazın koyu gölge sağlarken; kışın yaprağını
dökenler ılık güneşin zemine ulaşmasına izin verir.
Yol ağacı olarak kullanımı; sokak ve caddelere dikilen ağaçlar ortama sıcak bir hava verirler. Yüzeysel kök sistemine sahip olmayan, toprakla uyumlu, dalları trafiğe engel olmayacak, egzoz ve kirli gazlara dayanıklı, soğuk yörelerde ise yol tuzlama çalışmalarına dayanıklı bitkiler tercih edilmelidir.
Silüet ağacı olarak kullanımı; uzun ağaçlar fon olarak gökyüzünü alırlar. Arka
bahçeye dikilen uzun ağaçlar tasarımı daha etkili kılar.
Rüzgâr kırma amacıyla kullanım; rüzgar alan kısma bir sıra herdem yeşil çit bitkisi dikmek, rüzgarın etkisini azaltmaktadır.
Tozu ve gürültüyü engellemek amacıyla kullanım; sık dokulu bitkiler bu konuda etkilidir. Geniş alanlarda iki sıra dikim yapabiliriz.
Peyzajda Sarılıcı Bitki Türlerinin Kullanımı
Telefon ya da elektrik direkleri gibi yapıların sönük yapısını etkili hale getirmek için
kullanılır. Özelikle bu yöntem dar bahçelerde uygundur. Ayrıca çardak gibi yapıların üst
kısımları da sarılarak etkili bir tasarım oluşturulur. Özellikle dar yerlerde bulunan ve yüzey görüntüsü dekoratif olmayan çitler, bitkilerle sardırılarak istenmeyen görüntü yok edilebilir.
Peyzajda Çiçek Bahçeleri
Çiçeklerin kümeler ya da şeritler halinde dikilmesi daha etkili ve gösterişli bir görüntü
meydana getirir. Uzunlamasına peyzaj özelliği gösteren ve genelde çalı veya bahçe etrafını çeviren ağaçlar, evler, çitler veya bahçe duvarları yanında yapılan çizgi şeklinde çiçek kümelerinin oluşturduğu çiçek tarhlarıdır. Bir metreden daha geniş şeritler yapılmamalıdır. Farklı zamanlarda çiçek açan çiçeklerden oluşan şeritlerde, ilkbahar yaz ve sonbaharda açan çiçeklerin zamanlarını ve renklerini de göz önüne alarak dikkatli bir planlama yapılmalıdır. Genel olarak çiçek kümeleri bir duvara ya da ağaç dizisine yaslanmayacak şekilde ortada bulunur. Bu özellik, çiçek kümelerinin her yönden kolayca görülmesini sağlar. Çiçek kümeleri, bodur ve yatay yapay olarak kaldırım, teras ya da düzenli bahçelerde, yüksek olmayan duvarlar veya ağaç dizilerinin yan taraflarını etkili bir görüntü verecek şekilde yerleştirilir. Ada çiçeklikler, şeritle çiçek kümesi arasında bir nevi geçiş oluştururlar. Çiçekler, çimenlik ortasına bir ada gibi yerleştirildiklerinde her yandan rahatlıkla görülebilir. Kabartma çiçeklikler çoğu zaman problem çözücüdürler. Normal bahçe seviyesinin üzerinde yükseklikleri ile dikkat çeker. Süzülmesi zor, killi, ağır olan topraklarda, problemli yerlerin toprakla doldurulması ile kabartma çiçeklikler oluşturulur. Bitki kapları ve saksılar avlu veya girişleri belirginleştirir. Saksı içine dikilen bitkiler daha göz alıcıdır. Kaya bahçeleri tam güneş alan yerlerde, normal seviyeden yüksek bir tepecik halinde, iyi drene olan toprak üzerinde, kaya parçaları ile doğal bir görünüm sağlayacak şekilde tesis edilir. Ağaç altlarında gölgelik kısımlarda gölge seven bitkiler kullanılmalıdır. Baharda yapraklarını açmak için güneş ışığına ihtiyaç duyan soğanlı bitkiler, mevsimlikler ve gölge seven mevsimlikler ve çok senelikler için uygun dikim alanlarıdır. Kış ve bahar güneşi ile yaz gölgesi, bu tür bitkiler için uygun mekânlardır

Yorum Ekle

Benzer Ürünler

fidan istanbul whatsapp
fidan istanbul loading icon